Benim ve bloğumun verdiği uzun süreli tatilden sonra yeni
dönem yayın akışımızla geri geldik. Sırada ki filmimiz Tanrı Kent.
Rio'nun varoş kesimlerinde sosyal suçlularının ve fakirlerin bir arada toplandığı devlet elinden uzak Tanrı
Kent’ te sıradanlaştırışmış yasadışı işlerin iki mahalle arasında ki çeteleşme
kavgasıdır.
Bir tarafta daha yedi yaşında ilk yasadışı suçunu işlerken
cinayetiyle vicdan duygusunu kaybetmiş Li'l Ze (Douglas Silva ) çete savaşlarının liderliğini yaparken diğer tarafta
yasadışı işlerden uzak sanatsal hayallerinin peşinde koşan Rocet (Alexandre
Rodrigues) .
Tanrı Kent'teki olaylar Rocet'in ağzından anlatılarak birbirlerine
bir kurguyla bağlanmıştır. Film çekildiği zamana göre olağanüstü kaliteye
sahiptir. Oyuncuların hepsi rollerini çok iyi oynamışlardı. Ana karakterler
dışında oynayanların çoğu orada yaşayan fakir ve hiç oyunculuk eğitimi almamış
kişilerdi. Film boyunca karakter karışıklığı olabilir çünkü hep birbirlerine
benzeyen zenciler var. Ayrıca film sonrası olayın gerçek olduğunu fotoğrafları
ve filmden geçen bir karakterin gerçekteki röportajını göstererek film
kalitesini bir kez daha belli etmiştir.
Filmin amacını, konusunu ve işleyişini çok iyi özetleyen
birkaç cümle vardır, bunlar: "Kaçarsan öldün demektir...Kalırsan yine
öldün demektir. Nokta" "Kaçarsan seni bulurlar... Kalırsan seni çiğ
çiğ yerler" "Dövüşürsün ama hayatta kalamazsın...Koşarsın ama asla
kaçamazsın" .unutulmayacak filmlerden biridir.
Önümüzde ki hafta yeni tavsiyemle görüşmek üzere, iyi
seyirler dilerim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder